Spor yapmalıyız

Bugün sizlere küçük yaşlardan itibaren spora başlayan çocuklarımızda sıkça görülen bir sorundan bahsedeceğim.

Ailelerin yönlendirmesi, küçük yaşlarda izlenilen tv programları veya ailelerin çocukları bazı maçlara götürmesi sonucunda, küçük dostlarımız bir şekilde spora meraklı hale geliyor.

Zaman içerisinde ailelerin ya da okulda öğretmenlerinin bunu farketmesi, öğretmende uyanan ufak bir ışık sayesinde çocuklar bir spor branşına yönlendiriliyor.

Günümüzde Gençlik Ve Spor Bakanlığı okullardabu konu üzerine çeşitli branşlarda yetenek tarama testleri yaparak çocukları spora yönlendirme amaçlı çok güzel çalışmalar yapıyor.

Bir şekilde spora yönlendirilen çocuklar, arkadaşlar edinip sosyalleşip genel anlamda iyi bir profil oluşturulabilmesi için ilk adımı atmış oluyorlar. Buraya kadar herhangi bir sorun gözükmüyor fakat ailevi meseleler ve çocukların belli bir yaşa kadar yönlendiriliş şekli, küçük sporcuları bir şekilde henüz yeni de olsa oturmakta olan ya da tamamlanmamış olan karakter durumlarına göre analiz etmek ve doğru antrenörle buluşmalarını sağlamak tam olarak ailelere düşüyor.

Bu süreçte muhtemel senaryolarımız bulunmakta;

Sporcu antrenörü sevebilir ki bu çok iyi bir sonuç.

Sever ama çekingen davranabilir, burada biraz dikkat kesilmemiz gerekiyor.

Son olarak da hem sevmez hem de çekingen davranabilir.

İlk başlıkta algıladığımız durumda hiçbir sorun oluşmayabilir, sporcu gayet mutludur antrenörünü sevmektedir. Sabahları uyanıp antrenmanına keyifle gidiyor, çok çalışıp iyi bir oyuncu olmaya ve antrenörünün gözüne girmeye çalışıyordur. Bunun sonucunu yakın yada uzak gelecekte alacaktır. Tabi ki önemli olan sporu bir şekilde sevmiş olması, kendini geliştirmeye devam etmesi, iyi bir sporcu ve sosyal açıdan gelişmiş bir karakter olarak hayatına devam etmesi biz aileler için ayıt edici bir durum olacaktır.

Sonrasında hem çekingenlik hemde antrenörüne yaklaşımı sıcak olan sporcularımız var tabi…

Bu konuda sporcularımız kadar tüm ekip aslında görev üstlenecektir.

Konunun kulüp yönetimine iletilmesi ve yönetimin antrenör ile bunu paylaşması sonrasında, antrenörün sporcuya yaklaşımında değişikliklere yol açması gerekecektir.

Çekingen olan sporcuya ailelerin bilindik yaklaşımları maalesef deneyimlediğimiz kadarıyla sonuç vermemektedir.

Antrenörlerin bu konuda onları cesaretlendirecek, konunun ortasına giriş yapmasını sağlayacak, sorumluluk verecek diller kullanacaktır.

Kısa bir süre içerisinde sporcunun gözlemlenebilen faaliyetlerinde ve farkındalığında belirgin değişiklikler olacaktır.

Sevmemek ve çekingen davranma konusu ise tamamen zor bir konudur.

Öncelikle ilgi duyduğu bir branşı keşfetmemiz gerekiyor. Sonrasında çocuklara sporu sevdiren nadir antrenörler vardır, herkes bunu başaramaz. Bu antrenörlerden ilgili branşa hakim olanı bulmak, iletişime geçmek, konuyu net bir şekilde kulüp yönetimine aktarmak gerekiyor.

Kulüp yönetimi konu üzerinde bir mutabakat sağladıktan sonra, branşa başlayan sporcu bir süre değerlendirilip gözlemlendikten sonra elde edilen veriler ile birlikte tekrar konu üzerinde karar verilmesi gerekir.

Sporcu hala aynı durum ve davranışları gösteriyor ise belki bir iki kulüp daha denenebilir.

Fakat sonuç hala değişmediyse, iyi eğitimli bir spor psikoloğu konuya müdahil olmalıdır.

Velhasıl, spora başlamak sandığınız kadar kolay olmayabilir. Bir anda keşfedilip mükemmel bir sporcu da ortaya çıkabilir. Gözlem ve yönlendirme yeteneğiniz var ise sizin takip etmeniz, yok ise doğru takip yapabilecek bir antrenörle karşılaşmanız gerekecektir.

Daha güzel günlerde görüşmek dileği ile hoşça kalın.

Enis KAYMAK